Kruvasan Taze Taze Yenir





Fransız lezzetlerinin belki de en önemlilerinden biri kruvasan. Çikolatalı, yemişli, parmesanlı gibi birçok çeşidi bulunan bu çıtır çıtır lezzeti, gevrekliğini çabuk kaybettiği için taze tüketmek şart
Un ve su buluştuğunda ortaya öyle müthiş hamur işleri çıkıyor ki... Her eklediğiniz malzeme ve hatta o malzemenin oranı bambaşka bir tadı doğuruyor. İşte bu lezzet farkları sizi dünyanın bir ucundan diğer ucuna sürükleyebilir. Örneğin, sadece scone yemek için İngiltere’ye giden bir uçakta olmak isterdim. Düşünüyorum da sanırım beni peşinden bu kadar rahat sürükleyebilen lezzetlerin başında hamur işleri geliyor. Bu tatları her canım istediğinde hazırlamak fikri ise uçakta olma fikrinden daha cazip bu aralar... Bu nedenle ben de tam dört hafta sonunu Fransa’nın kruvasan’ı, ABD’nin bagel’ı, İngiltere’nin scone’u ve Almanya’nın brazel’ine ayırmaya karar verdim. Eğer siz de benim gibi gerçek bir hamur işi tutkunuysanız bu dört haftayı kaçırmayın.


ADINI HİLAL ŞEKLİNDEN ALIYOR
Bu hafta ilk kruvasan’la başlıyorum. Fransız bir aşçıdan aldığım tarifi denemek üzere mutfağın yolunu tutuyorum. Bakalım ustalarından bin bir güçlüklerle aldığım bu tarifler, ünü nam salmış sokak lezzetlerinin tadını yakalayabilecek mi?
Kruvasan her ne kadar Fransa’nın en önemli lezzetlerinden biri olsa da aslında Viyana mutfağından Avrupa’ya hatta tüm dünyaya yayılmış. Bu leziz hamur işi adını hilal şeklinden alıyor. Bir rivayete göre Osmanlı kuşatmasının ardından Viyana Kralı III. Sobieski, fırıncılara bu anı ölümsüzleştirecek bir şeyler yapmalarını söyler ve Osmanlı bayrağındaki hilalden esinlenilerek bu çörek hazırlanır.


SADESİ REÇELLE YENİR
Kruvasan çikolatalı, yemişli olarak birçok çeşidinin yanında parmesanlı, biberiyeli gibi tuzlu olanlarıyla da karşınıza çıkabilir. Havayla temasından bir süre sonra lezzetini ve gevrekliğini kaybettiğin-den bekletilmeden yenmelidir. Sade kruvasanları kaymak ve reçellerle ya da içine peynir veya füme et koyarak sandviç gibi tüketebilirsiniz. Bizim pastanelerde yapılanları her ne kadar düz şekilde olsa da gerçek kruvasanların şekilleri yarım aydır. Siz de ister düz, ister lokmalık olarak hazırlayabilirsiniz.




Adım adım hazırlanışı
1. Bir su bardağı süt, üç su bardağı un (hamuru açarken en az bir su bardağı kullanılıyor), iki tatlı kaşığı kuru maya, bir tatlı kaşığı şeker ve biraz tuzu iyice yoğuruyorum. İçine biraz da haşhaş tohumu ve kekik koyuyorum. Yaklaşık bir saat ılık bir yerde dinlendiriyorum.
2.Hamuru tezgaha alıp içine üç turda toplam 250 gram tereyağı ekleyeceğim. Tereyağını üçe bölüp merdaneyle eze eze yumuşatıp hamurun içine ekliyorum. Hamuru zarf gibi kapatıp, oklavayla dört, beş kez katlayıp tekrar tekrar açıyorum. Tıpkı milföy gibi... Ardından yine katlayıp 15 dakika dinlendiriyor ve bu işlemi tam üç kez tekrarlıyorum. En son daha rahat açabilmek için buzdolabında bir saat bekletiyorum.
3.Buzdolabında bekleyen tereyağlı hamur merdaneyle rahatlıkla açılıyor. Yarım santim yüksekliğinde olabildiğince uzun bir hamur açıyorum. Bunları üçgen olarak kesip uzun kenarından başlayarak kısa kenarına doğru rulo yapıyorum (yarım ay gibi).
4.Kruvasanları fırın tepsisine dizip bir saat ılık bir yerde mayalandırıyor, sonra 15 dakika buzdolabında bekletiyorum.
5.Üzerine sütle çırpılmış yumurta sarısı sürüp 230 derecede sıcak fırına veriyorum ve üzeri kızarana kadar yaklaşık 20 dakika pişiriyorum.


Alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder