Negatif kalorili yiyecekler gerçek mi?

Günümüzde forma girmek veya formda kalmak hemen hepimiz için pek önemli. Her yeni diyet programı karşımıza farklı mucizevi sonuçlar vadederek çıkıyor.

Ancak, beslenme düzeni oluşturmak, kulaktan dolma bilgilerle yapılabilecek kadar basit bir iş değil. Sahip olduğumuz bedene iyi bakmak için, onu deneme tahtası olarak kullanmadan önce derinlemesine araştırma yapmak, uzman tavsiyelerine kulak vermek çok önemli.
ışte bahsettiğimiz bu mucize diyet yöntemlerinden biri de “negatif kalorili yiyecekler”den tüketmek. Bu teoriye göre; kereviz, kuşkonmaz, lahana gibi sebzeleri ve elma, armut, greyfurt gibi meyveleri sindirirken harcanan kalori, yiyeceğin kendi kalorisinden fazlaymış. Böylece daha yemeği yerken kalori kaybediyor ve kolayca zayıflıyormuşuz. Yani örneğin, 10 birim enerjisi olan bir yiyeceğin sindirilmesi 15 birim enerji gerektiriyormuş, böylece hem yemek yiyip hem de yağ yakabiliyormuşuz.
Bu teori gerçeği yansıtmıyor. Bu konuda bilimsel olarak ispatlanmış herhangi bir sonuç olmadığı gibi, bilinçsiz uygulandığında ters etki yapması ihtimalinin üzerinde duruluyor. Çünkü, her yiyeceğin enerji miktarının aşağı yukarı sadece %10'luk bir kısmı sindirim için harcanıyor, fazlası değil.
Öte yandan, düzenli spor yaparak metabolizmanın hızlandırılması ve beslenme biçiminde sözü geçen sebze ve meyveler destekleyici olarak son derece başarılılar. Örneğin; kahvaltıda yenilen greyfurt, sindirilene kadar geçen nispeten uzun sürede mideyi dolu tuttuğu için, yağlı ve şekerli gıdaları aramıyoruz. Hangi beslenme biçimine adapte olursak olalım, şurası bir gerçek, harcadığımızdan az kalori almaya başlamadan vücudumuzda biriken yağların bir yere gideceği yok.
Bunun için de en sağlıklı yöntem, beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmek, en sevdiğimiz spor dalına yönelmek ve haftanın en az 3 gününü bu spora ayırmak. Ama en önemlisi, yaşadığımız her günün tadını doya doya çıkarmak. Gerisi kendiliğinden geliyor zaten.



Alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder